Bozkır Belediyesi Meclis Üyesi Yazar
Filiz Kılınçel’in girişimleri sonucu gündeme
gelen şehitlik abidesinin temeli Bozkır
Belediyesi’nin katkıları ile 18 Mart Çanakkale
Şehitlerini Anma Günü’nde atılacak. Bozkır
Belediye Başkanı Mustafa Uyar, ilçesine
Çanakkale Şehitlik Abidesi’nin yapılacak
olmasının kendisini de gururlandırdığını
söyledi. Uyar, “Belediye Meclis Üyesi
arkadaşımızın bizlere böylesine anlamlı
bir teklifle gelmesi ile mutlu olduk. Çanakkale
Savaşı’nda gerçekten en fazla şehit veren bir
ilçeyiz. Sadece Bozkır merkez değil, Bozkır
yöresindeki tüm ilçeler, beldeler ve köyler aynı
gururu yaşıyor. Bozkır’a böylesine heyecan
veren bir eserin kazandırılmasında önder olan
ve yazılarında sürekli olarak bu eksikliği
gündeme getiren Kılınçel’e yürekten teşekkür
ediyorum. İnşallah tüm yöre halkımız ve yüreği
Çanakkale ruhu ile dolu halkımızın katkıları ile
bu eseri ilçemize kazandıracağız” dedi. Bozkır’a
Çanakkale Şehitlik Abidesi’nin yapılmasına tüm
Bozkır halkının sıcak baktığını da ifade eden Uyar
, “İlçemize manevi bir konum kazandıracak olan
şehitliğin yapılması için belediye olarak yer tespit
ettik. Yaptıracak olan şehitlikte Çanakkale’nin yanı
sıra Güneydoğu ve Kıbrıs’ta vatan uğruna canlarını
veren Bozkır yöresinden tüm şehitlerimizin isimleri
de yerlerini alacak. Bozkır bölgesindeki tüm ilçe,
belde ve köylerden yüzlerce şehidimiz var bizlere
düşen bu isimleri yeni nesle aktarmak. Amacımız
Bozkırlı olsun olmasın herkesin bu projede emeğinin
olmasını sağlamak. Böylece tüm yöre halkımızın ve
hayırsever hemşehrilerimizin şehitlerimize sahiplenme
duygusunun oluşmasını sağlamış olacağız” diye
konuştu. Şehitliğin gündeme getirilmesinde büyük
gayretleri olan Bozkır Belediyesi Meclis Üyesi ve
Bozkır Postası Gazetesi yazarı Filiz Kılınçel,
Çanakkale Şehitleri’ne vefa borcunu ödemek i
çin bir eser kazandırma çabası içerisinde olduğunu
söyledi. Bir Bozkırlı olarak Çanakkale Savaşı’nda
en fazla şehit vermenin gururunu yaşadığını dile
getiren Kılınçel, “Bu gururu yaşarken aynı zamanda
yüreğimde her zaman bir eziklik hissediyordum. Y
aklaşık 5 yıldır her köşe yazımda Şehitlerimiz için
bir abide yapmamızın şart olduğunu vurguluyordum
. Ama nasıl ve ne zaman başaracağımı bir türlü
bilemiyordum. Endişelerim Bozkır Belediyesi’nin
şehitlik abidesinin yapılmasını üstlenmesi ile sona
erdi. Belediyemizin ve yüreği Çanakkale ruhu ile
dolu tüm hemşehrilerimizin katkıları, gayretleri ve
Allah’ın izni ile bu hayırlı yolda ilk adımımızı attık” dedi.
MEVLÜT AKGÜN'ÜN SARIVELİLER-ALANYA
YOLU AÇIKLAMASI
Mevlüt Akgün'ün
Sarıveliler-Alanya
Yolu Açıklaması
Ak Parti Karaman
Milletvekili Mevlüt
Akgün Sarıveliler-
Alanya Yolu ile ilgili
yaptığı açıklamada
şöyle dedi; "İç
Anadolu'yu Akdeniz
Bölgesi'ne bağlayan önemli bir alternatif yol olma özelliği
taşıyan Karaman-Sarıveliler-Alanya Yolu'nda Karayolları
Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje çalışmaları
devam etmektedir. Bir taraftan yolun Karaman-Hadim-
Taşkent istikametindeki Eğisse Deresi bölümündeki yol
inşaatı yakın bir zamanda tamamlanırken diğer taraftan
Sarıveliler-Kuş Yuvası-Alanya bölümündeki yeni yol
güzergâhı ve projelendirme çalışmaları Konya ve A
ntalya Bölge Müdürlükleri tarafından yürütülmektedir
. Tamamlandığında Sarıveliler İlçemizi Alanya'ya
standardı yüksek kaliteli bir yolla belki bir – bir
buçuk saat gibi kısa bir sürede bağlayacak olan
yol aynı zamanda bölgemizi Akdeniz'e ulaştıracak
önemli bir güzergâh olacaktır. Bu yol tamamlandığında
ilimizin sosyal ve ekonomik gelişmesine de önemli
katkılarda bulunacaktır. Bu yolu Karamanımızın önemli
projelerinden biri olarak görüyorum." dedi.
KİRAZ
Bir yetişkin kiraz ağacına her yıl 2 kğ Amonyum sülfat,1kğ triple süper fosfat,1kğ potasyum gerekmiş.Bu gübreler sonbaharda veya ilkbaharda verilirmiş.
Yetişkin ağaçları sularken kök boğazı ve çevresi kesinlikle sulanmamalıymış.Mantar yaparmış...Sulama çukuru ağaç gövdesinden 1m kadar uzak olmalıymış.
Fidan dikerken çukur ve toprağa 100 er gram Triple süper fosfat ve Amonyum sülfat karıştırlmalıymış.
Ben yeni öğrendim...
Geniş bilgi kiraz hakkında herşey sayfasında...Budamaya dikkat!...
ÖNEMLİ......öNEMLİ HABER!!!
Orhan Deresinin suyu pompasız olarak 15 km tünelle Korualan'a aktarılabilecek.....
İlgili haber aşağıda.....30 Eylül 2008 Konya Merhaba Gazetesi.
|
Yeni kaynak arayışı |
|
Susuzluk konusunda Mavi Tünel’in yakın, hatta orta vadede çare olmayacağını belirten uzmanlar, havza içerisinde değerlendirilmeyen su kaynaklarına yönelimi zorunlu olarak görüyor. |
|
YENİ KAYNAK ARAYIŞINA HIZ VERİLMELİ
Kuraklıkla bağlantılı olarak yaşanan susuzluk yeni kaynak arayışlarını beraberinde getiriyor. Su konusunda yaşanmakta olan bereketsizliğin nedenleri üzerinde toplum olarak durulması talep ediliyor. Bununla birlikte eldeki kaynakların verimli kullanılmasının önemine işaret ediliyor. Konya Kapalı Havzası’ndaki susuzluk sorunun çözümü için sulama sistemlerinde ve ürün yelpazesinde değişikliğe gidilmesinin hayati olduğu uzmanlarca vurgulanıyor.
ORHAN DERESİ OVA’YA AKITILABİLİR
Yeni kaynak arayışları çerçevesinden gündeme gelen bir alternatif de Hadim’in Beyreli (Gevne) Köyü yakınlarından geçen Orhan Deresi. Bu kaynaktan yılda 200 milyon metreküpe kadar suyun Ova’ya akıtılabileceği ifade ediliyor. DSİ 4. Bölge Müdür Yardımcısı Mevlüt Pınarkara, Orhan Deresi’nin 15 kilometre tünel ile pompasız Korualan’a oradan da Bozkır Barajı’na akıtılabileceğini söyledi.
BAKANLIK BOŞA AKAN SULARIN RAPORUNU İSTEDİ
Pınarkara, Orhan Deresi’nin Ova’ya akıtılmasında pompaya ihtiyaç bulunmamasının suyu cazip hal getirdiğine işaret ederek, fizibilite aşamasındaki projenin hayata geçirilerek, Mavi Tünel’e katkı sağlamasını amaçladıklarını söyledi. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın tüm DSİ Bölge Müdürlüklerine yazı göndererek, boşa akan su kaynaklarının değerlendirilmesi için rapor oluşturmasını istediği öğrenildi.
Orhan Deresi umudu
Kuraklık ve bağlantılı olarak yaşanan susuzluk yeni kaynak arayışlarını beraberinde getiriyor
Su konusunda yaşanmakta olan bereketsizliğin nedenleri üzerinde toplum olarak durulması talep ediliyor. Bununla birlikte eldeki kaynakların verimli kullanılmasının önemine işaret ediliyor.
Konya Kapalı Havzası’ndaki susuzluk sorunun çözümü için sulama sistemlerinde ve ürün yelpazesinde değişikliğe gidilmesinin hayati olduğu uzmanlarca vurgulanıyor. Yeni kaynak arayışları çerçevesinden gündeme gelen bir alternatif de Hadim’in Beyreli (Gevne) Köyü yakınlarından geçen Orhan Deresi. Bu kaynaktan yılda 200 milyon metreküpe kadar suyun Ova’ya akıtılabileceği ifade ediliyor.
KONYA OVASI İÇİN EK KAYNAK ARAYIŞLARI
Yağışlardaki bereketsizlik, su kullanmadaki savurganlık ve arkasından gelen kuraklık yeni arayışları zorluyor.
Bireysel kullanımda tasarruf, üretim zincirinde ise teknoloji değişikliği teklifleri öne çıkarken, havza içinde değerlendirilmeyen kaynaklara yönelim de artıyor.
Geçtiğimiz aylarda Devlet Su İşleri’nin (DSİ) araştırmaları, Çumra ve Ova Sulama Birlikleri’nin finansmanı ile Suğla Havzası’nda 50 bin dekarlık araziyi basan ve üretimi engelleyen 50 milyon metreküplük su Suğla Depolaması’na aktarılmıştı. Böylece hem su basan arazilerden yararlanma imkânı ortaya çıkmış hem de Ova 50 milyon metreküplük ilave su kaynağına kavuşmuştu. Bu olumlu örnek benzer arayışlara neden oldu. Zira bir umut olarak bakılan Mavi Tünel’in sadece delinmesinin 5 yıllık bir süre alması bekleniyor. Göksu’nun 17 kilometrelik tünelden geçerek Ova’ya akacak suyunun tarlalara ulaşım zamanı ise daha da uzakta gözüküyor. Bu nedenle, yer yer afet derecesinde yaşanan susuzluk için Mavi Tünel’in yakın ve hatta orta vadede çare olmayacağı değerlendiriliyor. Oysaki kamuoyu Mavi Tünel konusunda aşırı iyimser beklentiye girmiş durumda.
Konu ile ilgili görüştüğümüz uzmanlar, Mavi Tünel konusundaki kamuoyu beklentisinin görevli kurum ve kuruluşları etkilememesi, aksine çalışmalarını hızlandırması gerektiğine işaret ederek, “Bir taraftan mevcut kaynaklarımızın yağmalanması anlamına gelen uygulamalardan çiftçileri incitmeden vazgeçmek gerekmektedir. Bu anlamda basınçlı su sistemlerini teşvik eden düzenlemelere derhal gidilmelidir. Diğer taraftan da acaba dikkate almadığımız, değerlendirebileceğimiz yeraltı ve yerüstü kaynakları nelerdir diye bakmak gerekmektedir. Bu çerçevede Orhan Deresi üzerinde durulmaya değer bir kaynaktır. 200 milyon metreküplük bir kaynağın Ova’ya akıtılabileceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Konu ile ilgili olarak Konya Milletvekili Muharrem Candan’ın çalışmaları olduğu, DSİ’nin de fizibilite hazırlıklarına başladığı öğrenildi.
ORHAN DERESİ POMPASIZ BOZKIR’A AKABİLECEK
DSİ 4. Bölge Müdür Yardımcısı Mevlüt Pınarkara da, Orhan Deresi’nin Ova’ya aktarılması noktasında projenin olduğunu doğrulayarak, bu noktada fizibilite çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Pınarkara, Orhan Deresi’nden akıtılacak suyun Mavi Tünel’e destek olacağını söyledi.
Mevlüt Pınarkara, Orhan Deresi’nin Ova’ya akıtılmasına yönelik ilk aşamada su ölçümlerinin yapılacağını, ardından 15 kilometrelik tünel ile buradan minimum 100 milyon metreküp suyun Korualan’a, oradan da Bozkır Barajı’na verilebileceğini söyledi. Orhan Deresi’nin Korualan’a akıtılmasını sağlayacak tünel için pompaya ihtiyaç bulunmadığını, bu durumun da Orhan Deresi’nin cazibe olmasına neden olduğunu belirten Pınarkara, Orhan Deresi’nin projelendirilip Bozkır Barajı’na akıtılması için çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti.
Pınarkara, projenin başlatılması durumunda 8-10 yıl içerisinde tamamlanacağı mesajını verdi. |
|
|
Bozkır Hadim Karayoluyla ilgili İSTASYON_Günlük Siyasi Gazetesinde 30.09.2008 Tarihinde Ahmet Güldağ tarafından yazılan YOL YAPIMLARI NE ALEMDE? konulu yazıdan bir bölüm....
Bozkır – Hadim – Adiller - Ermenek yolu aynı zamanda stratejik bir yol olup Akdeniz’e paralel bir yol olarak değerlendirilmiştir.
Değerlendirilmiş ama 1964 de bendenizin gidip rapor hazırladığım bu yoldan o yıllarda geçememiş Mut - Ermenek yolu ile bir kısmına ulaşabilmiştim.
O yıllarda başlayan yol yapım, Karayolları olarak Adiller – Ermenek arası 1988 de tamamlanmış diğer Hadim –Adiller arası ihale edilmişti.
1994 de başlayan ihaleli çalışma ağır aksak ödeneklerle bu yıl tamamlanmış olmakta ama heyelanlı kısımlar için çalışmalar var.
Bozkır – Hadim arasında Bozkır çıkışından sonra yapılan 3 km.lik yerdeki keskin virajların düzeltilmesi ihalesi yapılmakta.
Hadim’e kadar olan yol’un proje yani güzergâh tespit ve planı ihale ediliyor veya edildi. Tamamlanınca yapımına geçilecek. Hal bu ki 1978 yılında projesi yapılmıştı demek uygun görülmemiş ki yeniden yapılıyor. Belediyelerin bir evvelki yapılan kaldırımları yeniledikleri gibi değildir(!) herhalde.
Çok sevip çok hürmet ettiğim Süleyman Abi'nin kaybına çok üzüldüm.
Mekanı cennet olsun.
Ailesi ve hemşehrilerimizin başı sağolsun.
Hayrettin Karaman / Yeni Şafak
Boykot Çağrısı
Sayın Başbakan, medyaya yakışır şekilde yayın yapmayan, muhalefet partisi gibi davranan, abartan, yalan, karalama ve iftiraya pervasızca yer veren gazeteleri almayın diye bir çağrıda bulundu.
Bu çağrıyı mutlaka birinin yapması gerekiyordu; tartışılacak konu, bunu Başbakan'ın yapmasının uygun olup olmadığıdır. Bu tartışma başladı, ama o kadar abartıldı, o kadar çığırından çıkarıldı ki, insan ister istemez “maksat üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi” diye sormadan edemiyor.
Ben bu tartışmaya girmeden bir Müslüman olarak en azından “Müslümanım, davranışlarımda İslam'ı rehber ediniyorum” diyenlere, ahlak, insaf, vicdan sınırlarını aşan, ideolojik veya ekonomik menfaati için her şeyi mübah sayan, sahip olduğu imkanları (gazete, dergi, televizyon, reklam, sanat…) kötüye kullanan medyayı boykot etmenin farz, onları desteklemenin haram olduğunu ifade etmek isterim.
Müslümanlar evlerine bu çeşit gazeteleri sokmamak ve televizyonlarında uygunsuz kanalları açmamak, izlememek durumundadırlar.
Peki bu çağrı demokrasi ve basın özgürlüğü ile bağdaşır mı?
Demokrasi yalnızca ahlaksızlar için değilse, ahlaklılar için de demokrasi varsa bu çağrı niçin demokrasiye aykırı olsun!
Basın özgürlüğü -bütün diğer özgürlükler gibi- kötüye kullanıldığında elbette sınırlamalar gelecektir. Bunun kanunla ve kararla yapılanı olduğu gibi sivil reaksiyonla, boykotla olanı da vardır.
Bir zamanlar ABD'de bir kanal, Hristiyanları üzen bir dizi yayına başlamış, ilgili sivil kuruluşlar kanala başvurup yayını kesmesini istemişler, kanal aldırmayınca reklam kaynaklarına başvurmuşlar ve “Eğer bu kanala reklam vermeye devam ederseniz sizin firmalarınızı boykot edeceğiz” demişler, firmalar kanalı uyarmış ve yayın derhal kesilmiş.
Sözün özü:
Kadın vücudu üzerinden para kazanan, kalitesiz ve faydasız diziler yayınlayan, din deyince tüyleri ürperen, her gün dini hareketler, uygulamalar, örgütler ve hizmetler aleyhinde yayın yapan, işi gücü Kur'an Kursları, İmam Hatip Okulları, başörtüsü, tarikatlar, din hizmeti için kurulmuş dernekler ve vakıflarla uğraşmak olan, dedektif gibi bunları takip eden, yalan yanlış haberler yapan… gazeteleri ve kanalları evlerinize sokmayın, satın alarak ve reklam vererek desteklemeyin; aksi halde manevi sorumluluğunuzun ağır olacağını unutmayın.
------""""""""""---------------------------"""""""