KULYANAR - Ziyaretçi defteri

Kaynak gösterilmeden siteden alıntı yapılamaz.


	KULYANAR - Ziyaretçi defteri

ziyaretçi defteri

<- Geri

1 2 3 4 5 6

Devam ->

Kullanıcı:	kulyanar Kapalı
Zaman:	01.01.2009, 21:14 (UTC)
Mesaj:	Ziyaretçi defterini tekrar aktif hale koydum ama,ilgilenme fırsatı bulabilecek miyim? Gecikmelerimiz için şimdiden af dileriz.

Kullanıcı:	kulyanar Kapalı
Zaman:	30.10.2008, 16:55 (UTC)
Mesaj:	Arkadaşım Ethem Dumlu,arkasından Hürü Cicem ve Hadimden 9 yıllık mesai arkadaşım Muzaffer Ünal'ın ölüm haberlerini peşpeşe almak çok hüzünlü oldu. Hepsinin mekanı cennet olsun. Yakınlarının dostlarının hemşehrilerinin başı sağ olsun.

İsim:	H.İbrahim SAKARYA
E-mail:	hisbeyttmail.com
Site:	-
Zaman:	25.10.2008, 19:28 (UTC)
Mesaj:	MATERYALİSTLER Yürek zindanında mum yok ki yaksın Hükümferma olan her türlü istler İmanı şüpheli, irfandan yoksun Akılı gözünde materyalistler. İlahi buyruğa dogma der bakma Usu montajlanmış, Darvin’den takma Ceddi kurbağadan, maymundan çıkma Siması yüzünde materyalistler. Laik keseriyle nalın yontarlar Kokteylden kokteyle alkol katarlar Haramla oturup, haram yatarlar Ateşi közünde materyalistler. Kutsal kitaplara hep karşı durur Ayet hadis dersen kızar kudurur Onun müspet kalbi maddeyle vurur Riyası özünde materyalistler. Her Tanrı buyruğu onca irtica Manadan bihaber kâr etmez rica Nikâhlı nikâhsız onlara beca Yolların düzünde materyalistler. Dansıyla, valsıyla sürsün sefası Namaz, zekât, fitre basmaz kafası Demokles’te kılıç onun ifası Fermanı sözünde materyalistler. İnananlar bilir, bu devran döner Hak gelir batılın ışığı söner Mazlumların ahi zalimi yener Yaşlanan tuzunda materyalistler. 24.10.2008 H.İbrahim SAKARYA

Kullanıcı:	(locked user)
Zaman:	22.10.2008, 10:08 (UTC)
Mesaj:	Sayın Hocam artık siteye uğramıyorsunuz.Hayır mı?
Yorum:	On gün süreyle kasabada kaldım.Yazmaktan ziyade gözlemlerde bulundum. İnternet salonlarından veya bir başkasının bilgisayarından çalışmak bana pek uygun gelmiyor.

İsim:	mevlüt yılmaz
E-mail:	mevlutyilmaz1969hotmail.com
Site:	-
Zaman:	21.10.2008, 07:41 (UTC)
Mesaj:	ÖNCEKİ MESAJIN DEVAMI Belediyenin Dükkanlarını satardım.Oradan elde edilen kaynakla uygun bir yere konut yapmaya başlardım.Kızılağaç Yenibir mahalle için uygun.Bura da iyi bir yapılaşma ile Yeni bir Mahalle oluştururdum.Köy Önünün büyük bir kısmına park yapardım.Dereleri sağlı sollu takip eden gezi oturma ve spor aktivitelerini barındıran bir park yapardım. Belediye ye sabah geldiğimde vatandaş ne demiş internete bir bakardım. En az haftalık bir cevap verirdim. İlginç olanları değerlendirirdim. Sulama suyu da paralı olmak zorunda.Bundan 20 yıl evvel beton arık çok iyi idi.Çünkü beton arıkta akacak su vardı.Şimdi de su var.Ancak boru içerisinden akacak kadar.Mecvut ana arıklara sulama suyu için boru hattı döşemek için plan yapardım.Plan yaptığım takdire arkası gelirdi.Sulama suyunun paralı olması tuhaf gelebilir.Fakat 20 yıl sonra parayla dahi su bulunacağını zannetmiyorum.Şu an bile arazilerin büyük bir kısmı parayla sulanıyor. Sağlığım elverdiği müddetçe gençlerle spor aktivitelerine katılırdım.Sporu aynı zamanda gençlerle aramda bir iletişim aracı olarak kullanırdım.Onların bana oy vermeyeceğini aklımdan da geçirmezdim.Hatta oy da istemezdim.20-30 yaşlarında bir gencin kafasında ben bu şahsa niye oy vereyim sorusu oluşmuşsa cevabı o gençte değil kendimde arardım. İhtiyarları en az bir kere dinlerdim.Onları mutlu etmenin yolu bu.Yaşlı kesim bir şekilde hayatına devam ediyor.Fakat yarım saatlikte olsa onları dinlemek,onların içini dökmesini sağlamak çok önemli. Spor ile daha fazla ilgilenirdim.İlköğretim den başlayarak öğrencilerin hangi spora yatkın olduğunu tespit ederdim.Futbol takımı kurardım.Fakat özellikle atletizm ile de en az futbol kadar ilgilenirdim.Başarılı sporculara ödül verirdim. Benim başkan olmak gibi bir amacım yok.Şansımda yok.Ama sizlerden birisi başkan olduğun da bunları da bir kenarda tutun.Bakarsın lazım olur.20.10.2008
Yorum:	Teşekkür ederim.

İsim:	mevlüt yılmaz
E-mail:	mevlutyilmaz1969hotmail.com
Site:	-
Zaman:	21.10.2008, 05:45 (UTC)
Mesaj:	BEN BAŞKAN OLSAYDIM Fikir Mevlüt YANAR abinin.Konuşurken mangaldaki küller anında etrafa savrulur.Nedendir bilinmez yazmaya gelince bir çekingenlik çöker.Yazayım mı yazmayayım derken genelde yazmamaya karar veririz.Aslın da yazılmalı.Netice itibarı ile kişilik haklarına saygılı olmak koşulu ile yazılan yazıdan kimseye bir zarar gelmez. Başkan olmak veya olmamaktan ziyade sitelerimize giren vatandaşlara cesaret vermek ve de faydalı olduğuna inandığım bu düşünceye katkıda bulunmak için düşüncelerimi paylaşayım. Kasabamız her yönü ile küçük bir yer.Belediye Başkanı olmazdan evvel yaşanan bir süreç var.Belediye Başkan adayını en çok bu dönem zorlar.Bu dönemde ağızdan çıkan her söz,ben belediye başkanı olsaydım ’a verilecek gerçek cevapları maalesef ikinci plana itmek zorunda bırakıyor.Haliyle bu dönemde belli bir esneklik verilmek zorunda kalınıyor.Çünkü diğer türlü yarışa girmek çok zor.Fakat ben bu dönemi az hasarla atlattığımı düşüneyim. Seçim yapıldı koltuğa oturduk.Koltuğu uzun süreli oturarak ne yapacağımı düşünmezim.Çünkü uzun süreli koltukta kalmak rahatlıktan dolayı ancak ve ancak beş yıl sonraki seçimi nasıl kazanırımı düşündürür.Bu düşüncenin esiri olduğun zaman da yapılacak bir şey yok demektir. Öncelikle Belediyenin Yazı İşleri,Fen İşleri,Hesap İşleri ve Tahsilat Bölümü tam olarak işler hale getirdim. İlk iki yılın bütçelerinin yarısını rutin işlerde diğer yarısını kamulaştırmada kullanırdım.Kamulaştırmada köyün merkezi ile sınırlı kalmazdım.Öncelik merkez olurdu ama Kızılağac,Akpınar ve Köyönü’nü üst kısmını da dahil ederdim. Köyönü boş kalsın gibi olmayacak bir hayale inanmazdım.Köy önünün yeşil kalmasının tek yolu oranın büyük bir kısmının kamulaştırılıp park yapılmasından geçer.Diğer türlü burayı korumak imkansız.Elinde belli bir arazi sermayesi olduğu zaman sen istemesen de şartlar seni zorlamaya başlar.Ondan sonra nereye ne yapayım diye düşünülebilir.

Kullanıcı:	(locked user)
Zaman:	14.10.2008, 15:04 (UTC)
Mesaj:	Sayın Hocam siteniz Gezlevi siteleri içinde farkını hissettiriyor her zaman.Belki pek çoğumuzun burun kıvırıp geçtiği en orjinal öneriler sizden geliyor.İnsanoğlu alışkanlıklarını sürdürme eğiliminde oluyor genellikle.Oysa yeni teklifleri alıcı gözle yeniden değerlendirmiş olsak hiç de mantıksız olmadığı ortaya çıkacak.Selamlar,saygılar...

İsim:	harun şeker
E-mail:	harunsekeredebiyathotmail.com
Site:	-
Zaman:	13.10.2008, 23:08 (UTC)
Mesaj:	Fikirleriniz çok haklı ve can alıcı.Aslında olması gerekli.Keşke bu konuya el atan olsa.Yazın ise güneş bol güneş enerjisi düşünülebilir.Saygılar.

İsim:	revenge
E-mail:	adaletim bumudünya_revenge.com
Site:	-
Zaman:	07.10.2008, 20:54 (UTC)
Mesaj:	korualanmania.tr.gov bu sitedeki iklk mesazı lütfen okuyunuz
Yorum:	Çok üzülüp öfkelendiğinizi anlıyor size hak veriyorum. Ambulans hasta nakli içindir.Hangi gerekçeyle verilmedi bilmiyorum ama bu gerekçeyi size izah etselerdi sinirlenmezdiniz. Gezlevi de doktor olmayınca bazı işler aksamakta.Bir an önce hastanızın şifa bulmasını temenni ederken,görevlilerin hasta yakınlarının psikolojisini de dikkate alarak normalden daha nazik ve anlayışlı olmalarını istirham ederim. Hastanızın kim ve hangi hastanede olduğunu bilsem ziyaret etmeye çalışırdım. Geçmiş olsun .Allah şifa versin.Siz de daha sabırlı olmaya gayret ediniz... Selamlar. Email: revenge_intikam Size form mailerdan 07.10.2008, 22:06:11 da gönderilmiş olan metin: lütfen bumesajı yayınylayınız..... öncelikle herkeze selamlar. korualan kasabası halkı hepböyle ezilecekmii??? ezilmeden kastım elinde olan birtakım şeyleri kullanamama gibi örnegin (((hastanenin ambulansını kullana mıyoruz yetkililere bildirecegim nedeni cok agır hastam vardı onaragmen ambulansı vermediler yani anlayacagınız kendi malları vermeyenler kendilerini iyi bilirler ha sonunda hastamı korualanın woswogengeniyle götürdük neymişte cok agır hasta kankaybına ugramış olacak nelanbu benim kolumda kırılsa burnumdakırılsa ben bu ülkenin vatandaşıysam vereceksin abııııı.adaletebak)))

İsim:	harun şeker
E-mail:	harunsekeredebiyathotmail.com
Site:	-
Zaman:	03.10.2008, 22:35 (UTC)
Mesaj:	Selamlar...Hocam Gezlevi tarihinde 1800 yıllarda 76 hane var.800 nüfusu var."1800 Yıllarda Göksu ve Çevresi adlı yazıda belirtmiştim.Bu bilgileri de Bozkır Nüfus arşivinden bulmuştum.Dolayısıyla ,diğer bilinenler konusunda yanlış yada eksik bilgi olduğunu belirtmek isterim.Selamlar
Yorum:	Rahmetli Büyüklerimizden bizim köy üç kere dolmuş boşalmış lafını çok duymuştum.Hasan Efendi daha yakın yılların muhtarı ilk muhtarlığı belki 1890 larda falandır veya bilemedik 1860 lardır. Onun bu köyde 30 haneye salma saldım sözü de tevatüren gelmiş bi r doğrudur. Yoksulluk dolayısıyla salma vergisi salmadığı haneleri de üstüne koysak bu rakam 40- 50 haneyi geçmez. Bozkır'da çalışmanız sizin ve bizim için bir şans,hele osmanlıcayı bilmeniz arayıpta bulunamayacak bir özellik. Yani çok işiniz var,çünkü Gezlevi'nin geçmişi Bozkır arşivlerinde yatmaktadır. Yeni ulaşacağın bilgileri paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Kolay gelsin. Selamlar.

GAM YÜKLERİ İLE YÜKÜMÜZ TUTTUK

Aşık ÖMERden

Gam yükleri ile yükümüz tuttuk
Hicran katarının kervanıyız biz
Feleğin ağusun aşında bulduk
Mihnet tekkesinin mihmanıyız biz

Hakikat yolunu tutmuş gideriz
Kemlik edenlere iy'lik ederiz
Hazret-i Hüda'nın emrin tutarız
Rah-ı hakikatın rehvanıyız biz

Ey Ömer aşk ile irfan yoluyuz
Serv-i tubaların servi dalıyız
Bizi sevenlerin biz de kuluyuz
Sevmiyenin şah ü hakanıyız biz

Bağrıma Ekin Tohum

Bağrıma ekin tohum
Yeşersin sakin ruhum

Milyonlarca yıl ben de
Yemyeşildim mutluydum
Canlılar gezdi tende
Sevgiliydim kutluydum

Bana ekseniz tohum
Gülümser temiz ruhuım

Ağaçlıydım ev oldum
Dallarım kuşa yuva
Sincaplara üst yoldum
Şen şakraktı dağ ova

Hasretim verin tohum
Murada ersin ruhum

Sel götürmesin beni
Sular şarkı söylesin
Yel üfürmesin emi
Çiçeklerle söyleşin

Bir kazma ve bir tohum
Sabırsız bekler ruhum

11.Şubat 2008

Mevlüt Yanar

Erişilmez

Bir erişilmeze duyulan özlem
Ruhları ateşte tava getirir
Dünya avucunda hükümdar olur
Belki mevlasına çabuk yetirir

Mevlüt Yanar

HADİM ADININ KÖKENİ
Hadim adını Keykubad’ın valisi Kamerüddin Hadim Bey den almıştır. (Büyük Sultan Alaaddin Keykubad Hadim Ermenek üzerinden Silifke’ye ordu yürütüp bölgeyi Ermenilerden temizleyince Kamerüddin Hadim Lala yı yöreye yönetici yapmış, onun başarılı yönetimi bahsedilen yerlerin Hadimeli olarak adlandırılmasını sağlamıştır.

Konuyla ilgili makalem Hadimin sesi gazetesinde 1994 te yayımlanmıştı. Bu konuda ipucu bilgileri Prof Osman Turan ın “Selçuklular Zamanında Türkiye” adlı eserinde bulunmaktadır.) Selçuklu sonrası Hadim İli Karaman Beyliğinin vatanı olunca İklim-i Karamanın bir parçası olmuş ve önemini yitirmiştir. Ancak idari birim olarak Merkezi bazen Pillonda (Taşkent-Pirlerkondu-Philedelfia…), bazen Hadim olmak üzere varlığını sürdürmüştür. 18.Yüzyılda Ebu Said Muhammed Hadimi’nin ülke çapında bilim ve tasavvuf adamı olarak ünlenmesi Hadim’i de Osmanlı Ülkesinde hatırı sayılır konuma yükseltmiştir. Zaman zaman Karaman ilçesine bağlanan Hadim 1926 da Hakettiği ilçelik ünvanını tekrar kazanmıştır.

http://www.gezlevi.com/2014/01/hadim-adinin-kokeni-hadim-nedir-nedemek/