19 Mayıs kutlamaları tartışılıyor.Bakan kıvırıyor... Bu bayram eğitimi olumsuz etkileyen,2. yarı yılda birçok öğrencinin prova vesaire dolayısıyla okuldan ve derslerden uzak kalmasına yol açıyor... Uygulama eksik olmasına rağmen olumlu atılmış bir adımdır.İşin doğrusu Samsuna çıkış okullarda derslerde zaten yeterince işlenmektedir. Ayrı bir kutlamaya gerek yoktur... Yok illa kutlanmalı diyenler bu gün sivil örgütleri kanalıyla ve parti olarak kutlamalarını yapsınlar sözümüz yokk... Bu bayramı CHP liler kendi ilkelerinin propagandası olarak görmekteler,ilk kutlama da CHP zihniyetinin kimi örnek aldığın gösteriyor..Bir CHP heyeti 1930 larda Faşist Mussolini İtalya sını ziyaret ediyor... Ordaki faşist gösterileri beğenip benzerini Türkiye de de uygulatmaya Devlet zoruyla başlıyorlar...
İşin komik tarafı bu faşist eğilimli anlayış
CHP ile bir evrim geçirip,1970 lerin Komunist Bulgaristan ını
takliden bu günki kutlama tarzına dönüştürülüyor...
sadece bu bayram değil,23 Nisan ve 29 Ekim bayramları da
okulların sırtından indirilmeli, sivil ekiplerce devlet müdahelesi
olmadan sokaklarda şenlik tarzında kutlanmalıdır...
Modern ülkelerin yaptığı budur..
Yok eğer Kuzey Kore benzeri var olmayı sürdürecekseniz biz halk
olarak bu Komunizme dönüşmüş faşizm özenticiliğini reddediyoruz...
AKP yaptığın güzel işi kıvırmadan savun...
Devlet Bahçeli Bey in de bayramdan ne anladığını beyanatından
anladık.CHP den farksız olduğunu bir daha gösterdi....Sağolsun az
ısınmaya başlayan eski ülkücüleri yine uzaklaştırdı MHP den...
ABD askerlerinin yaptığı namussuzluğa bakın siz! Ölmüş militanların
üzerine çöğ...müşler...Vay haysiyetsizler vay!!!
Ama benim aklıma camilere postallarıyla giren,terörist diye veya
yatakçısı diye nitelendirdiklerine b.k yediren bir başka Amerikan
müttefiki asker vardı...ya!!! Kimlerdi onlar...Ben mi yanlış hatırlıyorum...
Bu isnat TSk ne yapılmamış mıydı?
Kıçı üstünde silah taşıyanlara hiç güvenmem ben...
Dünyanın neresinden olursa olsun...Onlarda insan hakları kavramı
başka tarzda yorumlanır.
GAM YÜKLERİ İLE YÜKÜMÜZ TUTTUK
Aşık ÖMERden
Gam yükleri ile yükümüz tuttuk
Hicran katarının kervanıyız biz
Feleğin ağusun aşında bulduk
Mihnet tekkesinin mihmanıyız biz
Hakikat yolunu tutmuş gideriz
Kemlik edenlere iy'lik ederiz
Hazret-i Hüda'nın emrin tutarız
Rah-ı hakikatın rehvanıyız biz
Ey Ömer aşk ile irfan yoluyuz
Serv-i tubaların servi dalıyız
Bizi sevenlerin biz de kuluyuz
Sevmiyenin şah ü hakanıyız biz
Bağrıma Ekin Tohum
Bağrıma ekin tohum
Yeşersin sakin ruhum
Milyonlarca yıl ben de
Yemyeşildim mutluydum
Canlılar gezdi tende
Sevgiliydim kutluydum
Bana ekseniz tohum
Gülümser temiz ruhuım
Ağaçlıydım ev oldum
Dallarım kuşa yuva
Sincaplara üst yoldum
Şen şakraktı dağ ova
Hasretim verin tohum
Murada ersin ruhum
Sel götürmesin beni
Sular şarkı söylesin
Yel üfürmesin emi
Çiçeklerle söyleşin
Bir kazma ve bir tohum
Sabırsız bekler ruhum
11.Şubat 2008
Mevlüt Yanar
Erişilmez
Bir erişilmeze duyulan özlem
Ruhları ateşte tava getirir
Dünya avucunda hükümdar olur
Belki mevlasına çabuk yetirir
Mevlüt Yanar
HADİM ADININ KÖKENİ
Hadim adını Keykubad’ın valisi Kamerüddin Hadim Bey den almıştır. (Büyük Sultan Alaaddin Keykubad Hadim Ermenek üzerinden Silifke’ye ordu yürütüp bölgeyi Ermenilerden temizleyince Kamerüddin Hadim Lala yı yöreye yönetici yapmış, onun başarılı yönetimi bahsedilen yerlerin Hadimeli olarak adlandırılmasını sağlamıştır.
Konuyla ilgili makalem Hadimin sesi gazetesinde 1994 te yayımlanmıştı. Bu konuda ipucu bilgileri Prof Osman Turan ın “Selçuklular Zamanında Türkiye” adlı eserinde bulunmaktadır.) Selçuklu sonrası Hadim İli Karaman Beyliğinin vatanı olunca İklim-i Karamanın bir parçası olmuş ve önemini yitirmiştir. Ancak idari birim olarak Merkezi bazen Pillonda (Taşkent-Pirlerkondu-Philedelfia…), bazen Hadim olmak üzere varlığını sürdürmüştür. 18.Yüzyılda Ebu Said Muhammed Hadimi’nin ülke çapında bilim ve tasavvuf adamı olarak ünlenmesi Hadim’i de Osmanlı Ülkesinde hatırı sayılır konuma yükseltmiştir. Zaman zaman Karaman ilçesine bağlanan Hadim 1926 da Hakettiği ilçelik ünvanını tekrar kazanmıştır.