Kaynak gösterilmeden siteden alıntı yapılamaz.
|
|
|
|
|
KULYANAR - Nürnberg'i Hatırladım
|
|
Dürer’in Nürnberg’i
Murat Belge - 03.03.2009
Nürnberg görmeye değer Alman kentlerinden biri. Burada birkaç gün geçirince insan bunu anlıyor. Avrupa’da “eski kent”in en geniş alana yayıldığı yerleşimlerinden biri. İşin biraz şaşırtıcı olan yanı, aynı zamanda, en ağır bombardıman geçirmiş Alman kentlerinden biri olması. Buna rağmen, savaş sonrasında kendini toplamış –ve bayağı iyi toplamış.
Nürnberg’e, başta Hitler, Naziler çok önem verirdi. Müttefiklerin buranın bombalanmasını sıkı tutmalarının nedeni buydu. Ama Nürnberg kendisi önce Naziler’in, sonra da, dolayısıyla, Müttefikler’in bu ilgisini hak ediyor muydu? Bildiğim kadar, durum pek öyle değildi; hattâ gösterdikleri sevginin karşılıksız kaldığını hissederek sinirlenen Naziler de vardı.
Hikâye Kutsal Roma İmparatorluğu günlerine uzanır. O dönemde İmparator seçilenlerin bu kentte taç giymesi geleneği oluşmuştu. Hitler’de Alman tarihi ile ve “Almanlık”la organik bağlar kurmak istediği için bu geleneği yeniden canlandırmaya ve Nürnberg’i Nazi ruhunun merkezi haline getirmeye karar verdi. Parti kongreleri burada yapılmaya başlandı. “Hassa Mimar Başı” Speer’e yüzbinleri “istiab” edecek kongre binaları, stadyum ve tribünler, meydanlar ısmarlandı. Çeşitli filmlerde, belgesellerde gördüğümüz Hitler nutukları, “coşkun kalabalıklar”, Leni Riefenstahl’a yaptırılan propaganda filmleri burada çekilmiştir. Ama savaş ve sonra da yenilgi bu devasa (faşizm ve şovenizm her zaman “gigantizm” estetiğiyle birlikte gider) binalar ve alanların tamamlanmasına engel oldu. Şimdi, Kongre merkezi olmak üzere inşaatına başlanan bina (Roma’daki Colosseo’nun bir stilizasyonu) Nazizm faciasının sergilendiği bir müzeye dönüşmüş durumda.
İlk gelişimde hiç göremediğim bu yerleri ve eski kenti bu sefer epeyce gezebildim, ayrıca burayı iyi bilen arkadaşlardan da hikâyesini dinledim. Ama belli ki burada çok daha uzun ziyaretleri de idare edecek zengin malzeme var.
Savaş sonrasında ele geçen Naziler’in yargılanması için Nürnberg kentinin seçilmiş olmasında da aynı etkenlerin payı var. Nasyonal-Sosyalizm’i kendi güçlü olduğu yerde teşhir etmeyi düşünmüşler. Ama, yukarıda dediğim gibi, Nürnberg öyle kendiliğinden Nazizm ruhuyla işba haline gelmiş bir kent değil. Bildiğim kadar Naziler’in iktidara gelmesinden önce de bir Sosyal-Demokrat belediye başkanları vardı. Savaştan sonra da liberal ve demokrat bir atmosfere sahip bir kent olarak yaşıyor. Güneyde, Bavyera’da, ama Güney Almanya’nın muhafazakâr havasını burada pek fazla bulamıyorsunuz.
Eski kentin onarımı hikâyesi de ilginç. Tarihte böyle cilveler olur ya: savaş sonrasında kentin mali durumu pek parlak değilmiş. Onun için, sözgelişi Frankfurt veya Düsseldorf gibi kentlerde olduğu gibi, enkazı silip süpürüp tamamen modern bir kent kurmaya girişememişler. Olduğu kadar, eski malzemeyi kullanarak eski halini canlandırmakta karar kılmışlar. Bunu çok iyi yaptıklarını söylemek mümkün sanıyorum: görünüm inandırıcı. Bir de, kırmızıya çalan (bizim Ağrı dolaylarını andırıyor) volkanik bir taşları var.O da bambaşka bir hava veriyor.
Böylece ortaya alımlı, güzel bir kent çıkmış. Bu arada, 19. yüzyıl Avrupa’sının tipik binalarından, garı veya operası da gayet düzgün binalar.
Son olarak bir de buranın Dürer’in kenti olduğunu ekleyeyim. Bu zaten başlı başına bir “şey”!
Taraf Gazetesi yazarı Murat Belge beni on yıl önceye götürdü....
|
|
|
GAM YÜKLERİ İLE YÜKÜMÜZ TUTTUK
Aşık ÖMERden
Gam yükleri ile yükümüz tuttuk
Hicran katarının kervanıyız biz
Feleğin ağusun aşında bulduk
Mihnet tekkesinin mihmanıyız biz
Hakikat yolunu tutmuş gideriz
Kemlik edenlere iy'lik ederiz
Hazret-i Hüda'nın emrin tutarız
Rah-ı hakikatın rehvanıyız biz
Ey Ömer aşk ile irfan yoluyuz
Serv-i tubaların servi dalıyız
Bizi sevenlerin biz de kuluyuz
Sevmiyenin şah ü hakanıyız biz
Bağrıma Ekin Tohum
Bağrıma ekin tohum
Yeşersin sakin ruhum
Milyonlarca yıl ben de
Yemyeşildim mutluydum
Canlılar gezdi tende
Sevgiliydim kutluydum
Bana ekseniz tohum
Gülümser temiz ruhuım
Ağaçlıydım ev oldum
Dallarım kuşa yuva
Sincaplara üst yoldum
Şen şakraktı dağ ova
Hasretim verin tohum
Murada ersin ruhum
Sel götürmesin beni
Sular şarkı söylesin
Yel üfürmesin emi
Çiçeklerle söyleşin
Bir kazma ve bir tohum
Sabırsız bekler ruhum
11.Şubat 2008
Mevlüt Yanar
Erişilmez
Bir erişilmeze duyulan özlem
Ruhları ateşte tava getirir
Dünya avucunda hükümdar olur
Belki mevlasına çabuk yetirir
Mevlüt Yanar
HADİM ADININ KÖKENİ
Hadim adını Keykubad’ın valisi Kamerüddin Hadim Bey den almıştır. (Büyük Sultan Alaaddin Keykubad Hadim Ermenek üzerinden Silifke’ye ordu yürütüp bölgeyi Ermenilerden temizleyince Kamerüddin Hadim Lala yı yöreye yönetici yapmış, onun başarılı yönetimi bahsedilen yerlerin Hadimeli olarak adlandırılmasını sağlamıştır.
Konuyla ilgili makalem Hadimin sesi gazetesinde 1994 te yayımlanmıştı. Bu konuda ipucu bilgileri Prof Osman Turan ın “Selçuklular Zamanında Türkiye” adlı eserinde bulunmaktadır.) Selçuklu sonrası Hadim İli Karaman Beyliğinin vatanı olunca İklim-i Karamanın bir parçası olmuş ve önemini yitirmiştir. Ancak idari birim olarak Merkezi bazen Pillonda (Taşkent-Pirlerkondu-Philedelfia…), bazen Hadim olmak üzere varlığını sürdürmüştür. 18.Yüzyılda Ebu Said Muhammed Hadimi’nin ülke çapında bilim ve tasavvuf adamı olarak ünlenmesi Hadim’i de Osmanlı Ülkesinde hatırı sayılır konuma yükseltmiştir. Zaman zaman Karaman ilçesine bağlanan Hadim 1926 da Hakettiği ilçelik ünvanını tekrar kazanmıştır.
http://www.gezlevi.com/2014/01/hadim-adinin-kokeni-hadim-nedir-nedemek/ |
|