iletişim
     Gezlevi Tarihi ve Coğrafyası
     Aşık Ömer
     Oğuzname ve Gezlevi'de Bu gün Kullanılan Atasözleri
     M Yanar Hikayeleri
     DEVRENT--- Taih Olacak Tarihi DuvarYeni sayfanın başlığı
     Gezlevi'de Kullanılan Farklı Kelimeler
     Mevlüt Yanar Şiirleri
     Sağlık-Beslenme Sayfası
     Büyük Şairlerden
     Molla Mustafa,Sadrettin Kütükçü,Helim Mehmet,S.Kılınçer
     Nüfus
     iki İdam İki Şehit
     Gezlevi İçin Gerekli
     Bağcılık
     SEÇİM-MAHALLİ İDARELER
     Mantarlar
     KİRAZ HAK: HERŞEY
     Aladağ-Yerköprü
     Toktamış ATEŞ
     sosyal devlet
     Nürnberg'i Hatırladım
     coğrafya soruları
     Gezlevi'de Eski Ramazanlar
     fakılar-holuslar
     Denizden Yaylalara
     KOP ve Karayolu Yatırımlarında Durum
     M.Kemal Kronolojisi
     Kürt Meselesine Newsweek Yaklaşımı
     Zorunlu Askerlik
     Kahramanlar-Kitap
     M. Kemal, Milli Mücadele’ye niye daha geç katılıyor?
     Anasayfa Aktarmaları
     Almanca Cevaplar
     inşaat davaları
     Mahkeme Dilekçe Örnekleri
     Mehmet Acar-Yatırımlar
     Kınalıade Ali
     HZ İSA nın Vefatı
     Kamulaştırma Kanunu
     KURU KİRAZ
     yörük
     Yörük 2
     yörük 3
     yörük 4
     Yörük İskanı
     gezlevi tarihine ilave
     Hadim Meteorolojik Verileri
     19 Mayıs ABD Askeri
     Ermeni katliamı
     Milletvekili Maaş Kıyaslaması
     bel kayması
     Saanen Keçileri
     Irbık Ülüğü hikaye
     Anasayfa Aktarması mart 2012
     anasayfa Aktarma mart 2012
     astım
     M. Kemalin 24 Nisan Meclis açış konuşması
     Aydınlı Aşireti Özelliklerinden
     SULAMA PROJESİ
     Thresi-Yasemin
     sarıçavuş
     Kalorifer
     Eğri Göl-Hasan SayındanYeni sayfanın başlığı
     Molla Mustafa
     Vefat Şiirleri
     Orhan Deresi
     19 0cak anasayfa aktarması 2015
     ilgili siteler
     Her Yönüyle Korualan---Bilal Erdek
     Anasayfa aktarmaları haziran 2016
     Dilekçe örneği
     vazgeçme
     temmuz 2016 anasayfası
     FRANSIZCA..ÇALIŞMALARIM
     Rusça Çalışmaları...Ya izuçayu russki yazık
     Bozkır Barajı...Gökdere
     İnsani Gelişme Endeksine ...ülkeler
     Gezlevi'li Ali Efe.... Yüzbaşılardan
     5.6.2017 Anasayfa akatarması
     Anket Yapalım
     Link listesi
     Sayaç
     kafka
     mustafa özlem
     ıinsani gelişme basamakları
     ŞİİR ÇALIŞMALARI
     HADİMİ
     yeni şiirler
     Yeni sayfanın başlığı
     rasül
     işte...
     Suriyeliler ve Suriye
     GEZLEVİ KURULUŞU İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİM
     Gezlevi Yemek Kültürü.

Kaynak gösterilmeden siteden alıntı yapılamaz.


KULYANAR - yeni şiirler


bu akşam da ölçü almak istedim
boyum bir yetmiş beş kilom yetmiş dört
zamana kızsamda güne küsmedim
oysa her bir yarın geçen dünden sert

iştahım yerinde bacaklarım dinç
sade bir selamla dolarım sevinç
dünya dolu yüke olmuşum ki vinç
ne endişe yıkar ne karanlık dert

mesuliyet hissi saçımı döker
vicdan dedikleri dişimi söker
bendeniz olmuşum dünyaya nöker
devam ediyorum kalsam da tek fert

evet...bu dünya dertlerini sıkıntılarını ağlamalarını ağıtlarını açlığını susuzluğunu uykusuzluğunu velhasıl mutsuzluğunu vicdan sahiplerinin sırtına yükleyiverir....mesuliyet hissin kaçmanı yan çizmeni öyle bir engeller ki, tonlarca yükün altında ezilsen bile bir kriko gibi gıdım gıdım kaldırmaya çalışırsın...
görenler duyanlar hiç de senin düşündüğünü gerçeği farketmezler,her güzelin ağmanını bulma yarışındadır bunların ağızları...buldukları olumsuz zanları paylaşmak için fırsat kollayıp işi gücü bırakıp kışın ayazında akşamın loşluğunda gücüklerde  fısıltılarla ve arada gülüşerek gözlerini alaycı kırpışıyla kırpıp dudak ve yanaklarını türlü biçimsiz kılığa sokarak, evdeki çocuğun ağlama sesini duyana veya kocanın öfkeli çağrısını işidene dek sürdürürler...
ama ne güzel değil mi...gönüllü ve neşeli bir şekilde günahlarını paylaşmaları...ohhh der insan ne kadar çok hafifledim...ne olur dedikodu yapmaya devam edin...
17122018...2307




Ya akıl yok ya da akıllar köle
Şöyle haberlere bakayım dedim
Yalakalar zirvelerde gör hele
Ben engin denize akayım dedim

Bir övgü bir övgü kula sadece
Bir sövgü bir sövgü kula sadece
Vicdanlar kul olmuş pula sadece
Şöyle suratlara çakayım dedim

Bu gün beyaz dedi yarınsa kara
Doğru bulamazsın sözünde ara
Ülkemin kalbinde onulmaz yara
Şifa tabelası takayım dedim

Yemyeşildi ülkem şimdi kupkuru
Türkçem vardı benim hem de dupduru
Kahrolsun söndürdü umudu nuru
Durmayıp başına kakayım dedimm

Irmaklar kurudu fabrikalar yok
Tarım sıfırlandı ithalat pek çok
Halkım aç ve susuz yüreğinde ok
Hak rızası için sakayım dedim

Doğru dedim dokuz köyden kovdular
Bismillahla varım yoğum soydular
Memleketin altını tam oydular
Kimsin sen dediler şakayım dedim

Dini pazarladı ucuza sattı
Milleti aslanın ağzına attı
Karalık doldurup ampülü taktı
Şöyle güneşleri yakayım dedim

Bir yanda kibir var burda tevazu
Bir yanda saray var yoksulda avlu
Ondan yanda israf  bizde tazarru
İslama bendolmuş vakayım dedim
12122018...2219...














zamanında güzeldir herşey
mesela zamanında yatıp zamanında kalkmalısın
yabraklarını güzün döküp mayısda çiçek açmalısın
zamanında güzeldir herşey

ama bir sera kursam kendime
zamana inat hatta o inantçıya inat
çöllerden esen hamsine
şöyle sıcacık bir barınak

hele zemheri de geçsin bir
cemreler düşsün suya
günler ne gösterecektir
inat dalar uykuya

sonra uyanırsın baharla
dinlersin gönül kıpırtılarını
hani şarkılar var ya
açarlar kapılarını

ve yeni bir dünya kurulur
dalgalı gönül durulur
karara mühür vurulur
zamanında güzeldir herşey

şimdi mesela gece saat dört
uykunun derininde olmalı insan
yaz olsaydı şöyle yürürdüm yaylalara
diyorum ki yorganıma ört hadi ört
boğulayım yine karanlıklara
sen yine beni şarkı söylemekte san...
10aralık2018...saat 0437...







Ey kaderim nasıl da iteledin nasıl da öteledin
Kah zemheriye bıraktın  kah temmuz güneşine
Yedi göbek yabancı bilip gülerken yüze
Bana bitişik iken hiç kadrimi bilmedin

Çölde açan çiçeği gölde ki nilüferi
Akşamdaki zühreyi gecede ki ülkeri
Dizlerdeki dermanı gözlerde ki nur feri
Rakip bulup kendine şarkısını dinledin

Şimdi yalnızlık sarar köşelerde ayaklar
Koca şehir karanlık karanlık umut aklar
Uzaktaki şarkılar gönüle oyuncaklar
Bana da söyle diye özden gülümsemedin

Ve işte böyle hayat gülen yüze gülendir
Yokuşlara tırmanmaz hep de düze gelendir
Sandığının aksine tatlı söze ölendir
Ey kaderim bilmem ki bunu nasıl becerdin
Gündüzü ve geceyi sevgiyi zehirledin

1925...6Aralık2018...


açmadım biliyor musun göndermediğin selamı
öylece durmaktalar kapının gerisinde
ve gönlümün berisinde
duymaktayım içten gelen kelamı

dinledim ne der diye
sadece sorusu var...Niye böyle niye niye
bir cevap veremedim 
belki de hayatı deremedim

şimdi ben de düşünmekteyim
ve kararsızlık ekmekteyim
şu çorak araziye
belki umut yeşerir yalnızlara hediye...

Rüzgarlara dayanmıştı şu kuruyan ağacım
sanki odunun yoktu vurup devirdin onu
 gördüklerinde filizleri mutluydu 
şimdi sönmeyecek bil pörsümeyecek acım...

4122018...saat 19 55...Konya







Hayat ırmağında akmaktayım ben
Duygusuz anlamsız bakmaktayım ben
Bazen şimşek gibi çakmaktayım ben
Sadece kendimi yakmaktayım ben

Ben de mutlu olup güleyim demem
Yanlışımı görmem sileyim demem
Açılan kollara geleyim demem
İşimi başıma kakmaktayım ben

Düşünce boş imiş dünya boş imiş
Çalışmak hoş imiş yatmak hoş imiş
Yaşamak koş imiş sevmek koş imiş
Fani madalyası takmaktayım ben
30.11.2018...08.08  konya  








bugün reform yapayım dedim hayatımda
sildim sevdiklerimi ve sevenlerimi
konuşmak nafileymiş meğer
selamlar nafile telefonlar nafile
namazlar oruçlar bile nafile....

gücenmesin darılmasın kimse
belki herkes gereklidir dünyaya
kesin bildiğim tek şey var
benim aklım da bedenim de nafile

sevgime asla nafile demem
severim tanrının yarattıklarını
hele gülümseyenler canımı yesin
ve yıllarıma türkü yakanlar

hesabım yok konuşmamda ölçü koymaya
coşku halindeyken bilmem kendimi
sorumlusu ben değilim laflarımın
işte benim islami kültür mirasım

komik aslında saçma dediniz
ama şefaat bekledikleriniz hep söz sarhoşları
rasüle sözümüz olamaz asla
uyumsuzluğun adı ne güzel evliya

dedim ya reform yaptım hayatımda
sildim güzelleri güzellikleri
artık tek başıma ve sadece uyuyacağım
elbette israfil sura üfleyecek...

2306 olmuşya saat günlerden hala 31 ekim 2018...








sen beni yeniden yaratamazsın
ne silebilirsin çizgilerimi
ne bakışıma yön verebilirsin
ezgilerimi ben de değiştiremiyorum 

barışmaya kararlıyım kendimle
kendim yazacağım kurallarımı
maratona yalnız çıkacağım
kendim sayacağım adımlarımı

sen beni yeniden yaratamazsın
yorma kendini Tanrı değilsin
iyi nedir zaten kimse bilmez ki
silebilemezsin gönül çilemi

yağmur bile yağmaz dileme ile
illaki coğrafya hüküm verecek
kutsal beldelere baksana hele
doğal çiçek de yok yare verecek

akan bir dereyim ayarım yoktur
düz arazilerde uyur akarım
dik kanyonlarda pek fenayım ben
her yanım yaralı pek de sakarım

bazen sözüm düşer kırağı gibi
bazen şimşek olur çakarım
bazen gözüm dolar bir hikayeyle
bazen pire için yorgan yakarım

bir huyum var ama çok beğenirim
kimseye kötülük elem dilemem
ne kimseyi üzer ne ağlatırım
küsen niçin küser inan bilemem

ben kendimi başka nasıl anlatsam
biraz da korkağım karar veremem
yıllarca dağlarda yalınız yatsam
bulutları döşek yapıp seremem

sen beni yeniden yaratamazsın
ya al şöyle beni başucuna koy
ya senden dileğim çok uzaklara
at diyeceğim ya sen atamazsın

şimdi gülümsedim sebebi yokken
mutluluğa giden yol bu galiba
yazıp çizmek güzel sıcak ve tokken
bunun için vardır bildim elifba

sen ne güzel iyi canansın cansın
sen yanma da varsın yananlar yansın
gönlü özgür bırak gönlünce ansın
sen beni yeniden yaratamazsın...
20.10.2018...saat2330...konya...mevlüt yanar







Bilemem nasıl kırarım ben insanları
İstemezken üzülmelerini
Bazen ellerim bazen dilim bir hata yapar
Ve uzaklaşırlar
Ne çok isterdim hatalarıma gülmelerini
Ve izlemeyi o anları...

2308 di saat ve günlerden ekimin sekizi pazartesi ...yıl ise göstermekte iki bin onsekizi...





Demek karların arasında karnı burnunda
Çeşmeden su taşımayı düşünmeyim
Demek fırından bozma evde
Çekirgeler eşliğinde
şarkı söylemeyim

Demek türbede koca sedirler altında
Elinde bebek resimliyi görmeyim
Demek kekik kuşburnu toplarken
Sana doğru gelmeyim
Veya çakıllı plajda yüzmeyim

Ve hele soğuk suların aktığı yerde
Akkirazdan yemeyim
Dalların arasından 
Ruhumun aynasını 
İzlemeyim

Demeyim tek kelime demek
Kendim düşüneyim kendim güleyim hüzünleneyim
Ve sadece doyunmak için yemek
Ey zühre yıldızı ey çolpan ey akşamın ışığı
Karanlık basmadan yolumu göster

Ey güzün serin meltemleri
Kulağıma bir ses getir uzaklardan
Gel desin git desin yaşa desin öl desin
İnsan unutunca ayları günleri
Neye yarar dünyayı sevsin sevmesin
04102018....2105







düşündüm de bilemedim

en çok neyi sevdiğini

bakışların derdi aslında

unutmuşum

kınadım şimdi kendimi

yazıklar olsun yazıklar

nasıl bilemem sevdiğin rengi

nasıl bilemem 

ellerini bilirim ama

tutardık parmakları geçirerek

öpseydim keşke hergün ellerini

bilemedim hasret kalacağımı

............................................

gözlerini de bilirim ama

nasılda sevgi arardı

ahh tekrar bir bakabilseydi bu yana

ruhumu parçalardı....

myanar....3102018...2315...









GAM YÜKLERİ İLE YÜKÜMÜZ TUTTUK

Aşık ÖMERden

Gam yükleri ile yükümüz tuttuk
Hicran katarının kervanıyız biz
Feleğin ağusun aşında bulduk
Mihnet tekkesinin mihmanıyız biz

Hakikat yolunu tutmuş gideriz
Kemlik edenlere iy'lik ederiz
Hazret-i Hüda'nın emrin tutarız
Rah-ı hakikatın rehvanıyız biz

Ey Ömer aşk ile irfan yoluyuz
Serv-i tubaların servi dalıyız
Bizi sevenlerin biz de kuluyuz
Sevmiyenin şah ü hakanıyız biz

Bağrıma Ekin Tohum

Bağrıma ekin tohum
Yeşersin sakin ruhum


Milyonlarca yıl ben de
Yemyeşildim mutluydum
Canlılar gezdi tende
Sevgiliydim kutluydum


Bana ekseniz tohum
Gülümser temiz ruhuım


Ağaçlıydım ev oldum
Dallarım kuşa yuva
Sincaplara üst yoldum
Şen şakraktı dağ ova


Hasretim verin tohum
Murada ersin ruhum


Sel götürmesin beni
Sular şarkı söylesin
Yel üfürmesin emi
Çiçeklerle söyleşin


Bir kazma ve bir tohum
Sabırsız bekler ruhum

11.Şubat 2008

Mevlüt Yanar



Erişilmez

Bir erişilmeze duyulan özlem
Ruhları ateşte tava getirir
Dünya avucunda hükümdar olur
Belki mevlasına çabuk yetirir

Mevlüt Yanar

HADİM ADININ KÖKENİ
Hadim adını Keykubad’ın valisi Kamerüddin Hadim Bey den almıştır. (Büyük Sultan Alaaddin Keykubad Hadim Ermenek üzerinden Silifke’ye ordu yürütüp bölgeyi Ermenilerden temizleyince Kamerüddin Hadim Lala yı yöreye yönetici yapmış, onun başarılı yönetimi bahsedilen yerlerin Hadimeli olarak adlandırılmasını sağlamıştır.

Konuyla ilgili makalem Hadimin sesi gazetesinde 1994 te yayımlanmıştı. Bu konuda ipucu bilgileri Prof Osman Turan ın “Selçuklular Zamanında Türkiye” adlı eserinde bulunmaktadır.) Selçuklu sonrası Hadim İli Karaman Beyliğinin vatanı olunca İklim-i Karamanın bir parçası olmuş ve önemini yitirmiştir. Ancak idari birim olarak Merkezi bazen Pillonda (Taşkent-Pirlerkondu-Philedelfia…), bazen Hadim olmak üzere varlığını sürdürmüştür. 18.Yüzyılda Ebu Said Muhammed Hadimi’nin ülke çapında bilim ve tasavvuf adamı olarak ünlenmesi Hadim’i de Osmanlı Ülkesinde hatırı sayılır konuma yükseltmiştir. Zaman zaman Karaman ilçesine bağlanan Hadim 1926 da Hakettiği ilçelik ünvanını tekrar kazanmıştır.

http://www.gezlevi.com/2014/01/hadim-adinin-kokeni-hadim-nedir-nedemek/
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol