Kaynak gösterilmeden siteden alıntı yapılamaz.
|
|
|
|
|
KULYANAR - inşaat davaları
|
|
|

Sayın Batur77;
Sorunuzla alakalı sunduğum yargıtay kararını incelemenizi öneririm. Kararda, emanet usulü yapılan bir işten söz edilmektedir ancak size de faydalı olabileceğini düşündüm.Saygılarımla..
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2000/3621 K. 2000/5567 T. 15.6.2000
• KOOPERATİF YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN ÖZEN ZORUNLULUĞU ( Emanet Usulü İle İnşaat Yapımını Üstlenen )
• RÜCU HAKKI ( Kooperatifte Emanet Usulü İle İnşaat Yapımı - Kusuru Olduğu İddia Edilen Kişiye )
• SORUMLULUK ( Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerinin Emanet Usulü İle İnşaat Yapımını Üstlenmesi - Binadaki Çatlaklar )
6762/m.320,336
818/m.528
ÖZET : Davalılar, emanet usulü ile kooperatif inşaatı yaptırma ile görevlendirildiklerine göre, kendilerinin kullandığı adam veya adamların kusurlarından, kooperatife karşı sorumlu olup, bunların daha sonra, çalıştırdıkları ve kusurları olduğunu iddia ettikleri kişiye rücu hakları vardır.
DAVA : Taraflar arasındaki ( İzmir Asliye İkinci Ticaret Mahkemesi )nce görülerek verilen 30.1.2000 tarih ve 1997/172-1999/1244 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalılardan Atilla ve Erol vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili kooperatifin inşaatlarının 23.8.1992 tarihli genel kurul kararı uyarınca emanet usulü ile yapımını üstlenen ve aynı zamanda yönetim kurulu üyeleri olan davalıların inşaatın yapımında gerekli özeni göstermediklerini ve çalışan kişileri denetlemediklerini, bu yüzden hatalı imalat nedeniyle binanın ana yapısını etkileyecek çatlaklar meydana geldiğini, inşaatın fenni mesulü davalı Ertuğrul'un da görevini gereği gibi yapmayarak kusurlu davrandığını, 9.1.1997 tarihi itibariyle zararın 36.378.249.893 TL olduğunu, 20.10.1996 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifi zarara uğratan kişiler hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini ileri sürerek 36.379.249.893. TL nin 9.1.1997 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline ++ 0karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Erol ve Atilla vekili o dönemde yönetim kurulu üyeleri olan müvekkillerinin zararın oluşmasında kasıt ve ihmallerinin bulunmadığını, TTK.nun 320. maddesine göre yönetim kurulunun sorumlu tutulabilmesi için kasıt ve ihmalinin aranması gerektiğini, E Blok inşaatının hatalı yapılmasından fenni mesul davalı Ertuğrul'un sorumlu olduğunu kontrollük hizmetlerini gereği gibi yapmadığını, müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını,talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Ertuğrul, inşaatın yapımı sırasında müvekkilinin gerekli ikazları yaptığını, sorumluluğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacı kooperatifin inşaatının hatalı yapımı nedeniyle uğranılan zarardan yönetim kurulu üyeleri olan davalıların gerekli özeni göstermediklerinden TTK.nun 336. maddesi gereğince sorumlu oldukları, keza bu zarardan fenni mesul olan davalı Ertuğrul'un da müştereken sorumluluğunun bulunduğu hatalı yapılan E Blok inşaatının yıkılıp yeniden yapılması nedeniyle uğranılan zararın 33.953.963.767 TL tutarında olduğu gerekçesiyle bu meblağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar Atilla ve Erol vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartılışıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalılar emanet usulü ile kooperatif inşaatı yaptırma ile görevlendirildiklerine göre kendilerinin kullandığı adam veya adamların kusurlarından kooperatife karşı sorumlu olup bunların daha sonra çalıştırdıkları ve kusurları olduğunu iddia ettikleri kişiye rücu haklarının bulunmasına göre mümeyyiz davalıların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalılar Atilla ve Erol vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun görülen kararın ( ONANMASINA ), bakiye 1.137.368.335.- lira temyiz ilan harcının temyiz edenden alınmasına, davacı avukatı tebligata rağmen duruşmaya gelmediğinden vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, 15.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|
|

Sayın Batur77;
Sorunuzla alakalı sunduğum yargıtay kararını incelemenizi öneririm. Kararda, emanet usulü yapılan bir işten söz edilmektedir ancak size de faydalı olabileceğini düşündüm.Saygılarımla..
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2000/3621 K. 2000/5567 T. 15.6.2000
• KOOPERATİF YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN ÖZEN ZORUNLULUĞU ( Emanet Usulü İle İnşaat Yapımını Üstlenen )
• RÜCU HAKKI ( Kooperatifte Emanet Usulü İle İnşaat Yapımı - Kusuru Olduğu İddia Edilen Kişiye )
• SORUMLULUK ( Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerinin Emanet Usulü İle İnşaat Yapımını Üstlenmesi - Binadaki Çatlaklar )
6762/m.320,336
818/m.528
ÖZET : Davalılar, emanet usulü ile kooperatif inşaatı yaptırma ile görevlendirildiklerine göre, kendilerinin kullandığı adam veya adamların kusurlarından, kooperatife karşı sorumlu olup, bunların daha sonra, çalıştırdıkları ve kusurları olduğunu iddia ettikleri kişiye rücu hakları vardır.
DAVA : Taraflar arasındaki ( İzmir Asliye İkinci Ticaret Mahkemesi )nce görülerek verilen 30.1.2000 tarih ve 1997/172-1999/1244 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalılardan Atilla ve Erol vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili kooperatifin inşaatlarının 23.8.1992 tarihli genel kurul kararı uyarınca emanet usulü ile yapımını üstlenen ve aynı zamanda yönetim kurulu üyeleri olan davalıların inşaatın yapımında gerekli özeni göstermediklerini ve çalışan kişileri denetlemediklerini, bu yüzden hatalı imalat nedeniyle binanın ana yapısını etkileyecek çatlaklar meydana geldiğini, inşaatın fenni mesulü davalı Ertuğrul'un da görevini gereği gibi yapmayarak kusurlu davrandığını, 9.1.1997 tarihi itibariyle zararın 36.378.249.893 TL olduğunu, 20.10.1996 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifi zarara uğratan kişiler hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini ileri sürerek 36.379.249.893. TL nin 9.1.1997 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline ++ 0karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Erol ve Atilla vekili o dönemde yönetim kurulu üyeleri olan müvekkillerinin zararın oluşmasında kasıt ve ihmallerinin bulunmadığını, TTK.nun 320. maddesine göre yönetim kurulunun sorumlu tutulabilmesi için kasıt ve ihmalinin aranması gerektiğini, E Blok inşaatının hatalı yapılmasından fenni mesul davalı Ertuğrul'un sorumlu olduğunu kontrollük hizmetlerini gereği gibi yapmadığını, müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını,talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Ertuğrul, inşaatın yapımı sırasında müvekkilinin gerekli ikazları yaptığını, sorumluluğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacı kooperatifin inşaatının hatalı yapımı nedeniyle uğranılan zarardan yönetim kurulu üyeleri olan davalıların gerekli özeni göstermediklerinden TTK.nun 336. maddesi gereğince sorumlu oldukları, keza bu zarardan fenni mesul olan davalı Ertuğrul'un da müştereken sorumluluğunun bulunduğu hatalı yapılan E Blok inşaatının yıkılıp yeniden yapılması nedeniyle uğranılan zararın 33.953.963.767 TL tutarında olduğu gerekçesiyle bu meblağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar Atilla ve Erol vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartılışıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalılar emanet usulü ile kooperatif inşaatı yaptırma ile görevlendirildiklerine göre kendilerinin kullandığı adam veya adamların kusurlarından kooperatife karşı sorumlu olup bunların daha sonra çalıştırdıkları ve kusurları olduğunu iddia ettikleri kişiye rücu haklarının bulunmasına göre mümeyyiz davalıların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalılar Atilla ve Erol vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun görülen kararın ( ONANMASINA ), bakiye 1.137.368.335.- lira temyiz ilan harcının temyiz edenden alınmasına, davacı avukatı tebligata rağmen duruşmaya gelmediğinden vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, 15.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|
|
|
|
GAM YÜKLERİ İLE YÜKÜMÜZ TUTTUK
Aşık ÖMERden
Gam yükleri ile yükümüz tuttuk
Hicran katarının kervanıyız biz
Feleğin ağusun aşında bulduk
Mihnet tekkesinin mihmanıyız biz
Hakikat yolunu tutmuş gideriz
Kemlik edenlere iy'lik ederiz
Hazret-i Hüda'nın emrin tutarız
Rah-ı hakikatın rehvanıyız biz
Ey Ömer aşk ile irfan yoluyuz
Serv-i tubaların servi dalıyız
Bizi sevenlerin biz de kuluyuz
Sevmiyenin şah ü hakanıyız biz
Bağrıma Ekin Tohum
Bağrıma ekin tohum
Yeşersin sakin ruhum
Milyonlarca yıl ben de
Yemyeşildim mutluydum
Canlılar gezdi tende
Sevgiliydim kutluydum
Bana ekseniz tohum
Gülümser temiz ruhuım
Ağaçlıydım ev oldum
Dallarım kuşa yuva
Sincaplara üst yoldum
Şen şakraktı dağ ova
Hasretim verin tohum
Murada ersin ruhum
Sel götürmesin beni
Sular şarkı söylesin
Yel üfürmesin emi
Çiçeklerle söyleşin
Bir kazma ve bir tohum
Sabırsız bekler ruhum
11.Şubat 2008
Mevlüt Yanar
Erişilmez
Bir erişilmeze duyulan özlem
Ruhları ateşte tava getirir
Dünya avucunda hükümdar olur
Belki mevlasına çabuk yetirir
Mevlüt Yanar
HADİM ADININ KÖKENİ
Hadim adını Keykubad’ın valisi Kamerüddin Hadim Bey den almıştır. (Büyük Sultan Alaaddin Keykubad Hadim Ermenek üzerinden Silifke’ye ordu yürütüp bölgeyi Ermenilerden temizleyince Kamerüddin Hadim Lala yı yöreye yönetici yapmış, onun başarılı yönetimi bahsedilen yerlerin Hadimeli olarak adlandırılmasını sağlamıştır.
Konuyla ilgili makalem Hadimin sesi gazetesinde 1994 te yayımlanmıştı. Bu konuda ipucu bilgileri Prof Osman Turan ın “Selçuklular Zamanında Türkiye” adlı eserinde bulunmaktadır.) Selçuklu sonrası Hadim İli Karaman Beyliğinin vatanı olunca İklim-i Karamanın bir parçası olmuş ve önemini yitirmiştir. Ancak idari birim olarak Merkezi bazen Pillonda (Taşkent-Pirlerkondu-Philedelfia…), bazen Hadim olmak üzere varlığını sürdürmüştür. 18.Yüzyılda Ebu Said Muhammed Hadimi’nin ülke çapında bilim ve tasavvuf adamı olarak ünlenmesi Hadim’i de Osmanlı Ülkesinde hatırı sayılır konuma yükseltmiştir. Zaman zaman Karaman ilçesine bağlanan Hadim 1926 da Hakettiği ilçelik ünvanını tekrar kazanmıştır.
http://www.gezlevi.com/2014/01/hadim-adinin-kokeni-hadim-nedir-nedemek/ |
|